Persona Yanılgısından Gerçek Kullanıcı Hikayelerine
Kullanıcı deneyimi (UX) tasarımında uzun yıllar boyunca hızlı ve etkili çözümler üretmek amacıyla başvurulan “persona” tekniği, bugün artık araştırmacı ve tasarımcılar arasında sorgulanmaya başlandı. Persona, gerçek verilerden elde edilen kurgu karakterler oluşturup, hedef kitlenin temsil edildiği düşünülür. Ancak, bu sabit ve bazen gerçeklikten uzak kalıp karakterler, kullanıcıların gerçek yaşamındaki değişkenliği ve çok yönlülüğü yansıtamaz. Gelişen dijital dünyada, tasarımların ve araştırmaların sahici insani deneyimler üzerinde yükselmesi için yeni ve daha etkili bir yaklaşıma ihtiyaç doğmuştur: Dinamik Kullanıcı/Kendilikler (Dynamic Selves).
Personalar Neden Yetersizdir? Kurgudan Gerçeğe Kafa Yormak
Geleneksel persona analizi, genellikle ortalama kullanıcıya indirgenmiş karakterler oluşturur. Bu karakterler; ad, yaş, iş, demografi, hedef, alıntı gibi bölümler içerir. Ama kullanıcıların değişen koşullara göre davranışlarının ve kararlarının şekillendiği gerçeğinden uzak oldukları için, gerçek karar süreçlerini ve duygusal geçişleri açıklamakta başarısız olurlar. Ayrıca, personanın oluşturulduğu çevre ile olan ilişkisi göz ardı edilir; yani o kişinin sosyal, çevresel ve psikolojik ilişkiler ağı arka plana atılır. Böylece ortaya çıkan tablo, insanı sabit niteliklerle tanımlayan, çoğunlukla klişelerden beslenen soyut bir figürden öteye gidemez.
- İnsanlar Sabit Değildir: Her birey farklı koşullarda, farklı davranışlar sergiler. Persona kalıp olarak bunu yansıtamaz. Kişilik sabit değildir, değişir ve gelişir.
- Kişi Çevresinden Bağımsız Değildir: İnsanlar aile, iş, topluluk, kültürel ve politik çevre içinde yaşamlarını sürdürür. Oysaki persona çoğunlukla yalnız bir bireyi resmeder.
- Ortalamalar Yankısı: Personalar, topladığınız verilerin “ortalamasıydı” olarak çalışır. Gerçek dünyada ise hiçbir birey ortalama değildir, her biri kendine özgüdür.
- Yanıltıcı Samimiyet: Kurguya biraz gerçeklik katmak için eklenen “detaylar”, kullanıcıyı daha insani göstermekten çok, hayal dünyasında eklenmiş yeni ögeler sunar ve araştırmacının önyargılarını yansıtır.
Tasarıma dair gerçek başarının sırrı, kullanıcıyı soyut ve sabit temsillerle değil, yaşayan, değişen, çoklu bağlamlarda hareket eden bireylerle anlamaktan geçer.
Dinamik Kullanıcı Modelleri (Dynamic Selves) Nedir?
“Dinamik Kullanıcı/Kendilikler” yaklaşımı, kullanıcıları sabit bir karakter olarak görme hatasına düşmeden, onların farklı koşullarda, çevreleriyle olan etkileşimlerini ve yaşadıkları deneyimlerle şekillenen düşünce-duygu-davranış motiflerini izlemeye odaklanır. Kısaca, bir kişiyi sadece “teknoloji tutkunu” veya “annelik yapan ev kadını” diye etiketlemek yerine, bu kişinin iş, aile, seyahat, ev hayatı, kriz anları gibi farklı bağlamlarda farklı şekillerde davranış gösterdiği örnekler üzerinden anlatmak gerekir. Her insan; farklı sosyal rollerde, farklı zamanlarda, farklı duygularla hareket edebilir ve bu çeşitlilik kullanıcı araştırmalarında güçlü bir anlama ve çözüm üretme zemini sunar.
Dinamik Yaklaşımın Adımları
- Temsilci Örnekleme: Tek bir kullanıcıyı tüm kullanıcılar için tipik olmaya zorlamadan, çeşitli bağlamlarda davranışı etkileyebilecek birkaç gerçek kullanıcının seçilmesi gerekir. Örneğin; akıllı termostat ürünü araştırmasında, ürünü kendi tercihleriyle, başkasının etkisiyle veya tesadüfen kullanan farklı bireylerden temsilciler seçilebilir.
- Bağlam Zenginliğinde Araştırma: Kullanıcılar ve onların çevreleriyle bağlarını, günlük yaşam pratiklerini, aile-iş-yakın çevre etkileşimlerini gözlemleyerek veya sohbet ederek derinlemesine anlamak gerekir. Görüşmelerde, ortamın ve diğer etkenlerin de araştırmaya dahil edilmesi önerilir.
- Çoklu Kendilik Kartları Oluşturma: Her kullanıcı için; farklı bağlamlarda (iş, ev, sosyal ortam gibi) yaşadıklarını yansıtan, fotoğraf ve doğrudan alıntı barındıran kartlar oluşturmak, çoklu motivasyonları ve davranış biçimlerini göz önüne sermeye yardımcı olur.
- Desen ve Fırsatların Analizi: Tüm kartlar bir arada incelendiğinde, yeni ürün ve fonksiyonlara dair fırsat alanları, kullanıcıların gerçekten ihtiyaç duyduğu noktalar, gerçek alışkanlıklar ve davranış kalıpları netleşir.
Dinamik Kullanıcı Yaklaşımının Avantajları
- Sterotiplerden Uzaklaşma: Sadece dijital ürünlerde değil, tüm hizmet ve iş süreçlerinde toplumsal önyargılardan ve klişelerden arınmış, çok sesli ve çok renkli insan deneyimlerine odaklanılır.
- Daha Etkili Empati: Gerçek kullanıcıların gerçek hikâyeleriyle empati kurmak, hem tasarımcının parçası olduğu sürece sorumlulukla yaklaşmasına, hem de daha insancıl ve işlevsel tasarımlar çıkmasına ön ayak olur.
- Veri Yoğunluğu ve Bağlamsal Zenginlik: Kullanıcıdan doğrudan alınan gözlem ve alıntılar, bağlamdan koparılmamış şekilde, yeni ve gerçekçi ürün/hizmet fırsatlarının keşfini mümkün kılar.
- Kullanıcı Etkileşimini Artırma: Gerçek kullanıcı alışkanlıklarını ve geri bildirimlerini temel alan arayüz iyileştirmeleri, dönüşüm oranlarını artırmada doğrudan etkilidir. Kurumsal web sitesi geliştirme süreçlerinde de dinamik kullanıcı modellerinin kullanılması önerilir.
Neden Artık Sadece Persona Değil, Dinamik Kullanıcı Kartlarına İhtiyacımız Var?
Personalar, empatiyi güçlendirdiği kadar, veriye dayalı karar süreçlerinde gerçekliği gölgede bırakabilir. Kurgu öğeleri arttıkça, araştırmacının ya da tasarımcının kendi önyargı, deneyim ve kültürünün izleri persona üzerine aktarılır, bu da çeşitliliği ve farklılıkları gölgeleyebilir. Oysa dinamik kullanıcı yöntemi; gerçek insanı, gerçek sorunlarla, kendi çevresel motivasyonlarıyla ve karmaşık dünyasıyla ele almamızı sağlar. Böylece ürününüzün ya da hizmetinizin gelecekte karşılaşacağı gerçek zorluklara hazırlık yapma fırsatınız olur.
Çıkarımlar ve Uygulama Önerileri
- Rakamlara ve sabit özelliklere odaklanarak kullanıcıları başlıklar altında toplamak yerine, onları birer “dinamik insan” olarak ele almak, anlatılan hikâyelerin ve gerçek alıntıların gücünden faydalanmanızı sağlar.
- Tasarım sürecinizde; geçmiş deneyimlerinizi, empatiyi, şaşırtıcı bulguları ve gerçeklikleri yollarınıza rehber etmeyi unutmayın.
- Müşteri geri bildirimleri, davranış ve dönüşüm analizleri gibi istatistiksel araçları, dinamik kullanıcı modelleriyle birleştirerek çok katmanlı bir yaklaşım benimseyin.
- Etkili ve modern web sitesi ya da dijital ürün geliştirmek için, kullanıcıların sesini sürecin her aşamasına taşımaktan çekinmeyin.
Sonuç: Basit Persona Defterinden, Gerçeğin ve Hikâyenin Tasarımına
Bugünün karmaşık dijital dünyasında tasarımcıların, kullanıcıların çok boyutlu yaşamlarını eski usul persona kalıplarına sıkıştırmayı bırakıp, değişen, esneyen, kendi bağlamında yaşayan “dinamik kullanıcı” hikâyelerine kulak vermeleri kaçınılmazdır. Özellikle, ürün veya hizmet geliştirme süreçlerinde kullanıcı tabanlı empati kurmanın en sağlıklı yolu, gerçek insan deneyimini, anekdotları, motivasyonları ve bağlamsal veri katmanlarını birleştirmektir. Böylelikle, araştırmanın ilginç bulgularını, hafızadan silinmeyecek hikayeleri ve insanın gerçekliğiyle, işiniz için daha başarılı ve kalıcı inovasyonlar üretebilirsiniz.
Personaların zayıf halkası, bağlamdan koparılmış, soyut temsiliyettir. Oysa insanı insan yapan detaylar, hikâyeler, motivasyonlar ve sosyal çeşitlilik, tasarımda yeni bir çağın başlangıcı için fırsat sunar: Yaşamın içinden dinamik kullanıcılar, daha insancıl dijital deneyimler...
Kaynaklar